Sanki hiç belli etmek istemiyordu kendine bile, heyecansız ve soluk bir cümle gibi döküldü ağızdan. gözleri bir an uzaklara dalmışken,
özledim! dedi. çok özlüyorum...
kırgın ama telaşlıydı...
Hüzün bir beden büyük gelmiş belli üstüne, kollarından sarkıyordu.
Masada şarap, masada kadeh ve masada, kadındı!
Kocaman masaların küçücük kadını... Küçük masalarda dev!
Masanın da çok umrunda değil ya diye geçirdi içinden, olması da beklenmezdi...
Tek kelime etmedi neden sonra... kırmızısı ile kadehindeki ruj izinin, geçmişi arasında bir yerdeydi sanki.
Uzak diyar izleri yüreğinden kayar gibi, kokusu üzüm olmuş da, kadehlere dolar gibi...
29 Temmuz 2012 /Dublin
Kocaman masaların küçücük kadını... Küçük masalarda dev!
Masanın da çok umrunda değil ya diye geçirdi içinden, olması da beklenmezdi...
Tek kelime etmedi neden sonra... kırmızısı ile kadehindeki ruj izinin, geçmişi arasında bir yerdeydi sanki.
Uzak diyar izleri yüreğinden kayar gibi, kokusu üzüm olmuş da, kadehlere dolar gibi...
29 Temmuz 2012 /Dublin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder