10 Temmuz 2014 Perşembe

Toplum Mühendisliği Kavramına Tepki


Türk Dil Kurumu'na göre mühendis, İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı; çeşitli yapılar yolköprübinapeyzajçevre gibi şehircilik ve imar dışı alanların ilkeleri, bayındırlık; tarımbeslenme gibi gıdafizikkimyabiyolojielektrikelektronik gibi fenuçakgemiotomobilmotoriş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimsedir.  Bir İnşaat mühendisi olan Arthur Mellen Wellington’a göre ise mühendislik, “Beceriksiz birinin iki dolara kötü yaptığı bir şeyi bir dolara iyi yapma sanatıdır."
 Günümüz genç mühendisleri arasında ise mühendislik düşünme sistemi ile ilgili yaygın bir fıkra vardır. Fıkrada bahsi geçen bir topla ilgili bir ölçümde matematikçi ve fizikçinin akıl yürütmesinin yanında mühendis olanın öncelikle kırmızı toplar el kitabını görmek isteyişi anlatılmaktadır.
Mühendislik faydacı bir zemin üzerine kuruludur. Bu fayda, hizmet sunan, hizmeti gerçekleştiren ve hizmete ulaşan aktörlerin her biri için geçerlidir. Başka bir deyişle fayda; etkin maliyet, kaliteli hizmet, kullanışlı ürün, yararlı bilgi gibi konularda kendisini göstermektedir. Kesin kuralların, laboratuvar ortamlarının, nicel olarak kolayca ölçümlenebilir verilerin var olduğu mühendislik gerek pratik uygulamaları gerekse felsefesi bakımında sosyal bilimlerin doğasıyla taban tabana zıttır.
Bauman’a göre, “sosyolojik düşünmek çevremizdeki insanları, onların hasletlerini ve düşlerini, kaygılarını ve acılarını biraz daha iyi anlamamızı amaçlar. O zaman belki biz onlardaki insan bireyi daha iyi görür ve kendimizin yaptığı ve yapmaktan hoşnut olduğu şeyleri yapma haklarına, yani tercih ettikleri hayat tarzını seçme ve uygulama, kendi hayat projelerini belirleme, kendilerini tanımlama ve hepsinden önemlisi onurlarını kıskançlıkla koruma haklarına daha fazla saygı gösteririz” (Bauman, 1999: 25). Mühendislik anlayışının bunu yapmayacağı ve zaten konusunun bu olmadığı açıktır. O nedenle, toplum mühendisliği olarak adlandırılan kavram altı doldurulmamış, ne demek istediği açık olmayan, gerek sosyal bilimlerden ve gerekse fen bilimlerinden uzak ve yabancı bir kavramdır. İyi bir faşist, harika bir hırsız, aşırı dinci bir bilim adamı gibi birliktelikler nasıl bir birine yabancı ve alakasız ise, toplum mühendisliği kavramındaki mühendisliğe yüklenen kavram da o denli alakasızdır.
Toplumun demografisinde, sosyal dokusunda, tarihten gelen yapısında değişiklik yapmak, tepkilerini, nefretlerini, isteklerini, sevgilerini, tutkularını ve kitlesel şekilde ifade ettikleri duygularını yönlendirebilmek, kontrol altında tutabilmek olarak açıklanan bu kavramda toplum bilimciler ve mühendisler bir an önce bir araya gelerek bu tanıma karşı çıkmalılar, bu yakıştırmayı reddetmelidirler. 
*Akbaş , Kültürel Sembolleri Yorumsamacı Bir Bakış Açısıyla Okuma Ve Sosyal Hizmet  İlişkisi adlı makalesinde Sosyal Hizmet Uzmanlarının birer toplum mühendisi olma yönünde davranışlar sergilediğini, polis gücü, mahkemeler ve yasalar gibi  sosyal kontrolü tahkim ve takviye eden bir görünüme bürünmekte olduğunu iddia etmektedir. Kanaatimce, sosyal hizmet uzmanları toplum mühendisleri değil, olsa olsa statüko ve devletlerin dayattığı politikalar dahilinde algılar ve davranışlar değiştirmede icracı olabilirler.
Elbette ki Toplum üzerinde yukarıda bahsi geçen bu yaptırımları uygulamaya çalışan politikacılar, devlet adamları ve bürokratlar olduğunu biliyoruz. Bu durum küreselleşme, ekonomik politikalar ve  uygulamaların araçlarıdır. İnsanları ve insanlığı bu kötü uygulamalardan korumak ise sosyal hizmet uzmanlarının ana gayesi olmalıdır.  Bu gayeyi ancak, statükonun icracısı olmayan, müracaatçısını ötekileştirmeyen, dışlamayan, ihtiyaçlarını doğru analiz eden sosyal hizmet uzmanları gerçekleştirebilirler. Toplumun dışına itilen, devletin nezdinde anormal sayılan ve sosyal hizmet uzmanlarının denetiminde ehlileşecek ve ‘’iyi’’ ve ‘’ normal’’  olması sağlanacak bu müracaatçıları anlamak kültürlerini anlamaktan geçecektir. O halde Akbaş’ın konu üzerine kaleme aldığı bütün makalelerinde belirttiği gibi sosyal hizmet uzmanlarının sosyolojik düşünmeye açık, modernist projelerin öngördüğü biçimde, kültürel farklılıkları göz ardı eden ve hakim kültürün norm ve değerlerini normalleşmenin kıstasları kabul eden bakıştan uzak durup, kültürel farklılıkları ve sembolleri anlamacı/yorumsamacı bir bakışla ele alması gerekmektedir.
                                            Çolpan ERDEM

Sosyal Politikalar Y. Lisans
*Yar. Doç. Dr. Emrah Akbaş / 
 ''Kültürel Sembolleri Yorumsamacı 
Bİr Bakış Açısıyla Okuma ve 
Sosyal Hizmet İlişkisi ''
Makalesi Kritiği