26 Mart 2014 Çarşamba

GİTMEK ???



kırk yıllık hatrı başına çalınsın, sade bir kahve yeterdi bana... anıma, tam da şu anıma... belki biraz toparlardım kafamı, gözlerim deli deli bakardı belki. bakmadı. napayım, bakmasın...
yıllar yıllar bu ülkede olan biteni düşünüyorum. her 20 yılda bir kriz, ayaklanma, karmaşa olan bir ülke.. nasıl büyüyebilir, nasıl kalkınabilir? buna imkan yok.

ve zamanla tüm kötülüklerin anasının insan olduğunu anlamak sancısı karnımda.  insanlığa aşığım ama insanlardan nefret ediyorum diyen arkadaşımı tekrar tekrar hatırladığım anlar yaşıyorum. kişi neyse kurum o, kurum neyse devlet o, devlet neyse kişi o, kişi neyse devlet o...
yoksulluğun kısır döngüsü gibi yaşamımız, yoksuluz hem, hem de kısır döngü döngümüz, ne kadar geniş alsak manevramızı o kadar sert çarparız.

 hayatımın en güzel anı tam da bu vakitleri geçen yılın. silip atmanın hafifliği. yeni yaşamın umudu, eskide kalanları an be an ağırlaştırdı. ta ki çıktım dışına çemberin, o zaman gördüm gereksizliğini pek çok kişinin.

şimdi bir kez daha silip atmayı hayal ediyorum, bu coğrafyadan uzaklaşmayı.
sevdiğim adamla birlikte üstelik.
güle oynaya, şen kahkahalı yeni yaşamımda, en sevdiğim, en güzel sevdiğimin yanı, kalbimin diğer yanı, alıp başımızı gitmek için tüm çabamız.

kalbimizi atıp sırtımıza, sessizce gitmek...