20 Eylül 2012 Perşembe

PRAG?



Neredeyse 2 bucuk ay, ama tam olarak değil. 6 ülke ve bir sürü şehir... Bir sürü farklı dil, ama hiç biri tam anlaşılır değil...


Sırtımda haklı ağrısı yorgunluğumun. Çanta taşımayı ögrenciliğinden sonra da devam ettirenlerden ben. Deli kuş....
Çok başım ağrıyor. Sırtımı hiç sormayın...gene de içimi acıtan asıl şey,

sokaklarında neden gördüm evsizleri?

Keşke hayallerimdeki gibi kalsaydin Prag...

17 Eylül 2012 Pazartesi

Genç Werter'in Ruhu!

Selam millet!

Deli kuş taaa Almanya'nin Goethe 'sinin  Schiller'inin dogduğu kasabaya uçtu. Tam bir kültür mirasına.  Doğası, evleri, yapısı, kasaba hali ve de edebi geçmişi ile. Daha ne olsun. 

Hic istemeden mizmiz geldim buraya. Carsamba aksamina kadar da buradayim. Yaşli mi yaşli bi grup var bi kacimiz genciz sadece. Ama severim ben yasli Avrupalilari. Muhabbetleri keyfli olur. 


Daha sehri göremedim. Yarin bol bol fotoğraf cekerim diye düsünüyorum. Otelimiz şirince ve oldukça modern bi otel. Odamin tam karşısında tarihi bir tren garı benzeri bişey var. Ama tren garı olmadığına eminim. Cok sahane görünüyor. Bakalim yarin onu da oğreniriz.


Bu yaz bütün seyahatlerim harikaydi. Paris, Brüksel ve tabi ki hayallerimin sehri Dublin. Burasi icin hic bir hayal kurmadim, gelmeden önce zahmet edip iki satır okumadım, hatta pasaport kontrol da soracaklarina emin olduğum görevlendirme yazısını bile yanıma almadım. Nitekim sordular, nitekim elimde yok diye havaalanından döndùrebilirlerdi beni. Haa burasi öyle Türk kaynayan bir yer değil, gelirken bana çolpan hanim şu tepe yahudileri yaktıkları fırınların olduğu yer, tüyler ürpertici diye anlattıkları bi yer. Nitekim ben de havalanı polisi jargonuna alısmışım demek ki, uzun uzun konusmam gerekti ama rahat rahat geçtim. Geçemesem bile umrumda değil bir sakinlik vardi üzerimde. Polisler  salağa dönüyor bi de pasaportumdan ötürü. İçinde birbirini etkilemeyen bi sürü vize var ;)) bi tane iptal var filan. 


Herneyse bu sakinliğim devam ediyor şimdilik. Carsamba sanirim Prağa geçicez. Çok görmek istediğim bir yerdi ama bilmiyorum neden, zerre heycanım yok. Noluyor len, yaşlandı mi deli kus? 


Yorgunluktan herhal...  12 saat yolculuk,aktarmalar....içimde garip hisler. Bırakma, gitme, bosverme, gitme, gelme, affetmeme, dellenme, uzaga gitme, dönmeme....


Genc Werter'in ruhu mu geziniyor yoksa etrafımda ;))))


İyi geceler millet....


23.45 

16 eylül/Weimar

2 Eylül 2012 Pazar

Uzak Şehir Yağmurları







 hislerimi rüzgarlara bıraksam, uzak şehirlerin hiç bilmediğim yağmurlarına karıştırsa...kimbilir, o uzak şehirde elele yürüyen bir çiftin üzerine yağar... aşka karışır!
ve aşka yaraşır içim...

en güzel sevmeleri onun. benim kırık kalbim.
şefkati (m) lal olmuş bir  zamandan.
genç değilizdir o zaman,
ne ben, ne de o adam!


hiç anlamaz gibi  beni bakışları. ben neden böyle çok söylerim, söylenirim hiç bilemem.
durup bazen, susturmak isterim içimi,,,
o durmaz.
yapma derim,
anlamaz...

dursam, bir baksam içime, vazgeçerim, kavga edecek kadar gücüm olmasa...

 vazgeçerim! o uzak şehrin aşıkları içimi yağmurla doldurmasa..

Ç.
ankara../sonbahar ikindisi