20 Ağustos 2013 Salı

Arabesk Bir Parmağın Öyküsü



gün olur, döner devranlar, figüranlar çıkarlar hayattan.  renkler değişir, şarkılar değişir, neşe değişir.en uzak mesafe değişir, en yakın, en karanlık, en öldürücü darbe değişir. öldürmeyen darbe güçlendirmiştir, hayat şekillendirmiştir, eski sevgililer herkesleşmiştir, işler, güçler, evler, arabalar değişmiştir. hızla değişen dönüşen yok olan onca şey onca kişi onca duygu...her birinin tek tek ruhundan çıkması, bir şehir çöplüğü gerektirir. 

artık hiç bir işine yaramayan ve zaten miadını doldurarak buruş buruş olmuş o duyguyu ne yapacaksın? kokuşmuş bir hale gelmiş her git gelinde daha da çirkinleşmiş eski aşklar, nefret edilen, bir daha görülmek istenmeyen arkadaşlar, hiç hatırlanmaması gereken utanç verici hatalar, kalp kırmalar, aldatmalar, affetmeler, af dilemeler, üzülmeler, ağlamalar, umursamamalar, bir yığın olanlar, yığınlar halinde olanlar... bir köşede duruyorlar... peki o duyguları nereye atacaksın? 

kabul etmekle başlayacaksın. hazmedeceksin sonra. güzelce sindirecek, hak verecek, başına gelen pek çok şeyin içinde bulunan parmağını çıkarıp atacaksın. o parmağı çıkarıp atacaksın! 

sonra değişmeye başlayacak mesafeler. dostlar daha yakın, düşmanlar şeffaf, neşeler pür-i pak, alın terleri kutsal olacak. değişecek şarkın, nakaratı yüksek seste ve dans ederek söyleyeceksin. 
öğreneceksin çocuk! değişimin içinden doğru olduğunu. cennetin kapılarının içeriden kitli olduğunu...

açmak istersen,
parmağına bak çocuk! 
dünyanın cenneti de, cehennemi de o! 


çolpanerdem/ 08.13