23 Nisan 2013 Salı

MUTLAK ZİKİR KEMALİNE MAZRUF MUDUR ?


İyilik deyince akla, güler yüz, hoş görü, mutluluk, sevinç, güzel niyetler, güzel davranışlar, karşısındakini asla kırmayacak harika insanlar gelir. Mutlak zikir kemaline mazruftur yani. Hiç birimiz iyi ile tanımlanmış bir şeyi, gözümüzün önüne kötü karanlık çirkin olarak getirmeyiz. İyi insan deyince de algısal olarak tanımladığımız, gözümüzde canlandırdığımız bir insan tipi vardır. Bizim gibi bir insandır o. Kötü olanlar başkaları, diğerleri, ötekileridir. Zaten yeterince kötü olmasalardı bizim gibi olacak olanlardır!...

Yan yana gelmiş, bir arada duran  iki iyi insan arasında ise gizli bir çıkar ilişkisi vardır. Hiçbir iyi insan kendisine faydalı olmayan ikinci iyi insanı ‘’iyi’’ bulmayacaktır çünkü.  Bence daha çok manevi ve hatta duygusal alanlarda bir iş birliği, karşılıklı menfaat ilişkisi üzerine kurulu olan bu fayda ve faydalı iyilikler,  iyilik budalalığı diye tanımladığım olgunun ortaya çıkmasına neden olan en önemli etkendir.
İyi insan, en soylu duygulardan biri olan vicdan ve merhamete başka hiç kimsede olmadığı kadar çok sahiptir. Hırs, intikam, bencillik gibi duygular kötü insanların sahip oldukları duygulardır. Ancak iyilik budalaları tüm kavramları ve anlamları birbirine karıştırmışlardır.

Çünkü iyilik budalaları, iyiliğin getirdiği şan şeref ile böbürlenmek, zümresinde daha çok sevilmek, en çok sevilmek için görgüsüzce yapılan, bu iyilik hissi başka hiçbir neden olmaksızın herkese ve her şeye doğru içinden geliyormuş gibi gösterilmeye çalışılan bir çeşit budalalıktan başka bir şey değildir.  
Bu süper  iyi insanların affetmek, anlayışlı olmak gibi pek çok erdemli duyguları, başkalarına karşı tutarsız bir iyilik budalalığından başka bir tavır sergilemeye cesaret edemeyişlerinden dolayıdır. çok iyi insan olmak şan şeref getirirken bir yandan, bir yandan da işledikleri tüm günahların üstünü sessizce örterler.

Asla seslerini yükseltemezler.  Kimse için kötü olamazlar. Asla hayır diyemez, herkesi aynı derecede severler!
Öyle ya tarih boyunca  kötü insandan daha değerli olan iyi insanın sessiz sedasız ve çok tatmin olduğu çok değer görme duygusunu asla kaybetmemesi için kimseyi üzmemesi gerekmektedir.

Kötü İnsanlar cephesine geçip üzerine uzun uzun yazmak isterim fakat ne yazık ki öyle bir zümre yok. Kötü insan mı? Pek komik! Şu dünyada bir tane iyi insan vardır hepiniz o kişisinizdir. Herkesler herkesler ise size kötülük yapmışlar, incitmişler, hırpalamışlar ve hatta hiç de sizi anlamamışlardır… Neyse ki süper iyi insan olarak iyilik budalaları, kinlenmek ne demek, kendisine tokat atana diğer yanağını uzatmıştır. Aman da aman ne yüce gönüllülük!




Öte yandan bazı şeylere kinlenen gıcık olan, bazı kötü insanlar vardır.
İyi eğitimli olmanıza, sıcak yuvalarda büyümüş olmanıza, bırakın asgari koşullarda bir yaşamı, üzerine pek çok lüksü yaşayabiliyor olmanıza kinlenmiş olabilirler. çocuklarınızın da iyi eğitimli olmasına, çocuklarınıza sağlıklı ve ihtiyaçları olan gıdaları sağlayabiliyor olmanıza, insana yaraşır işlerde insana yaraşır olanaklarla çalışıyor ve yaşıyor olmanıza kinlenmiş olabilirler. Fakirlikleri babalarından kendilerine, kendilerinden çocuklarına sonsuz bir döngü ile devam ederken, hiç şans verilmemiş olmalarına sonsuz kere kinlenmiş olabilirler. Akşam evlerinde çocuklarıyla şakalaşan bir baba, komşusuna yardım eden iyi kalpli bir kadın, şekerini arkadaşıyla paylaşan bir çocukken kinlenmeyi öğrenmiş olabilirler.

Peki Kime karşı kinlenir, bütünleşir, kötü olurlar?

Yırtıcı kuş örneğindeki gibi Nietzche’nin. Kuzuları yakalayan büyük yırtıcı kuşu kötü belleyen kuzular, o yırtıcı kuşa benzeyen her şeyi kötü, tam tersi olan her şeyi iyi bilirler.

Her nerede, nasıl, hangi yönüyle bakarsak bakalım, hemen hemen bütün dillerde iyilik, yarar sağlayan, yararlı  kavramları ile özdeşleşti ve bu nedenle iyi kendini hep yararlı, dolayısıyla en yüksek derecede değerli olduğuna inandırdı.
İyi deyince akla, çiçekli böcekli renkli mi renkli bahar gibi, etrafa saçılan pıtırcıkları ile sevginin saygının erdemin türlü soylu duygu ve düşüncenin barınağı gibi bir şey geldi. Neyse ki iyiliğimizden emin olduk. Neyse ki  mutlak zikir kemaline mazruftu  ????

Hepimiz o derece haklı.

Çolpan ERDEM

Nisan 2013- Ankara



Hiç yorum yok: