1 Nisan 2013 Pazartesi

Benim Aşka Bakışım



Yağmur yağıyor olduğunda Ankara’ya gece vakti,  bizim okulun ders çıkışında, kiminin kocası gelir, kiminin sevgilisi... Bazılarının arabası vardır. Diğerleri arka kapıdan otoparktan, bir tek ben ana kapıdan yürüyerek çıkarım. Islanmak mı?  Yalnızlık kadar ağır bir histir bazen, yalnızlık kadar hafif bazen, şahane!


 Ağzımda küfürün biri bin para lanet sokaklarında, arabaların kıyafetlerimi baştan aşağı suya buladığı anlarda, mırıl mırıl şarkılar söylerim... Durup etrafa baktıran güzellikler fark ettiysem eğer, durup etrafa da bakarım yağmur çamur başımdan aşağı boca olurken. Akşamüstü Alman büyükelçiliğine bulvar üzerinden geçerken durup bir kaç dakika bakın örneğin, şahane bir ışık süzmesi ve çatılarında bir Avrupa şehri göreceksiniz yahut dolunay varken tam Kuğulu parkta gece harika renklerini serer önünüze. Durursanız, durup bakarsanız…


Çekip gitme fikrim, fena halde sarıverdi ruhumu  bu yağmurlu gecede. Aşk bir sebepten gel gir ruhuma diye mırıldanırken caddede, gördüm kendimi, gittim bile o an ;) Tam da o andaki görüntümü gördüm, diz altında trençkot ,topuklu klasik ayakkabılar,  gereğinden fazla ince bacaklarım, elimde evrak dosyası, baya türk filmlerinden fırlamış kıyafetle yağmurlu bir akşam üstüsünü gördüm.

Bir katolikle Martin Lutheri tartıştığımı, bir muhafazakâr Türk Müslümanla İbni Rüşdü. Düşünüyorum, kafa patlatıyorum anlamak için. Zorlaşıyor o vakitler aşkın bir sebepten dünyama girmesini beklemek. Bu kadar aşk varken içimde, bu kadar aşk doluyken ben yaşama, öğrenmeye, yeni yerler görmeye... Ben bu kadar 3 ay Ankara’dan çıkmadım yeni bir şey görmedim diye bunalıma girerken, aşkı çağırmak kadar aptalca olur aşka gitmemek... Hissettim onu, o uzak ülke, o uzak şehir, o özlem, o yeni duygu bilmediğim, benim aşka bakışım... Bekliyor beni... Biliyorum...
Söz verdim gece gece bir kez daha... 

Bekle beni,

Geleceğim.... 

Çolpan
İkibin13 , nisanın başı 





Hiç yorum yok: