27 Temmuz 2012 Cuma

Ankara Cok mu Sıcakmis?

Dublinde 35 saat süren yağmurdan ve soguk havadan sonra bugün sahane bir havaya uyandik sonunda. Ama saniyorum ki birazdan gidecek bu günes. Dün mü onceki gün mü ne, Dublinin deniz kenarina gittik trenle. arkadaslar bu herseyi ingilizce konusan, irlandaca bilmeyen irlandalilar, sehrin etrafinda bulunan kasabalara hem irlandaca hem ingilizce isimleri ile aniyorlar. Hani Cankaya her dilde cankayadir di mi? Amcalar muhtemelen önce ingilizce yaptilar bolge isimlerini, fakat tabi ki halk orjinal adi ile soylemeye devam etti. Bu durumda siz dubline gittiginizde ne yapiyorsunuz, etrafta bir yerlere gitmek istediginizde ne olur ne ilmaz diye her iki dilde de isimlerini not ediyorsunuz...trenler konforlu ve ucuz. Gidis donus bilet aliniz, keyfini surunuz... Dun jonathana dedim ki, hey my teacher, ne bu ya hep bi farkli olma durumunuz. Trafik ayri, butun dunya dublinde yahu, neden prizleriniz boyle sacma sapan. Sicak su ve soguk su cesmeleriniz neden ayri, hadi ben ilik su yapacaksam. Neden herseyi zorlastiriyorsunuz yani...priz cok onemli armadaslar. Dubline gelmeden once mutlaka tum elektronik araclarinizin sarji olsun. Muhtemelen hemen priz alamayacaksiniz. Buradaki guzel seylerden bir tanesi her yere elnizi kolunuzu sallaya sallaya girebiliyor olmaniz. Taaa bilmem ne tepede kurulmus bir universiteye girin bakalim sizi aliyorlar mi Turkiyede? Hayir tabi ki. Kimi kimden koruyorlar tartisilir. Biz tartistik, bi de siz tartisin. 1 euro verip sim karti 5 euroluk da sizi bi süre idare edebilecek kontor alabiliyorsunuz, sürekli bagirip çagiran bir capon abladan aldim ben. Marketlerden filan alabilirsiniz. Anlatacak cok sey var arkadaslar ama hic vaktim yok. Haftaya yogun bir kasaba doga gezisine cikacagim, sanirim oradaki fotograflari paylasmam yeter. Bu aksam da bruksele gecip pazar gece dönüyorum. Evime dönüyorum gibi bisey oldu. Ee demistim ben size dubliner oldum diye.... Optum, optum...

Hiç yorum yok: