8 Mayıs 2012 Salı

güzel günlermiz

dün gece yine nükseden ' tanrım bu nasıl bi hastalıklı durum' diye tanımladığım her sabah aynı şeyi yapmak ve kafayı yemek ilişkisi hayatımın taa orta yerinde durmakta. çok kötü çalınan, ve bed bi sesle bağırarak şarkı söyleyen bir kadın gibi kuytu, kötü bir mekanda... kimse dinlemez, dumanlı her yer...
kadın dedim de... bi kez daha söyliyim... ne pis, meymenetsiz, cahil cühela, hırs manyağı varsa neden etrafımda şaşırıyorum bazen... Cezalandırılıyor olabilirim ? Belki....
Kadınların hep sorunları var, hep sorunları yüzünden böyleler di mi ( !) Kadın regl olur, offf kaç ondan, kadın başka kadınla kendini kıyaslayıp durur, kadın iş yerinde, 'işte kadın bunlar, o yüzden bu karmaşa' dedirtecek bi sürü şey yaparlar. İşte en korkuncu bu. Yaşadım biliyorum... İnsanlar beni de o kategoriye alıp, saçma sapan kaprisleri yüzünden can sıkan kadınla aynı kefeye koyuverdiler. Hoop bi durun bakayım... Benim kapris yapmamın hırs yapmamın, işimi gücümü , aşklarımı , hayatımı yaşamamın olumlu ya da olumsuz taraflarını kadın olmakla bahanelendirecek bir durumum olmadı olmadı ki!...
Kadınlar tehlikeli cancağızım, huzur bozucu, küstah... Kadınlar gün geçtikçe yükselip, gerçekten kadın oldukları için şiddet gören, öldürülen, hayatlarını yaşayamayan kadınları anlamak ve onların sosyal olarak ( ve insan gibi ) kabul görmelerine yardımcı olmak yerine, enerjisini sağında solundaki kadınlara olumsuzluk yaparak harcamayı tercih ediyorlar.
cici kadınlar, onlar ev kadını, iş kadını, kocasının karısı, bilmem nerenin bilmem ne müdürü kadınlar. Hep bi bahaneleri var öç almak için dünyadan... ve hem cinslerinden başlayarak... bi sürü şey konuşmak istedim şu an. konuşabilirim elbette ama vaktim yok .
Diyarbakır'da küçücük çocuğunun kocası tarafından öldüresiye dövüldüğünü görüp, sesini çıkaramayan kadından haberiniz var mı? O sahneyi görüp , güya o il için çabalayan ve çalışan benim ne yapacağımı bilemediğimi, sadece ağlayarak bir polis bulmak için garip sokaklarda koşturup sonra lüks otelime döndüğümde kendimden ve herşeyden nefret ettiğimi bilen var mı?
Lütfen kadın, böyle olma! Güçlüsün biliyorum. Gerçekten öylesin! Kocandan dayak yemiyosun, sıcak bir evin ve belki sıcak bir yuvan var, güzel bir işin, paran var. Sana yakışanı yap. Önce kendi dünyanı çiçeklendir, sonra etrafını... Küçük bir katkı sağla hayata. Gülümseyerek başlayabilirsin, sevmeyi deneyerek başlayabilirsin... Bu düzeni değiştiremeyebilirsin evet, fakat en küçük bir değişiklik bile başarıdır. O sensin...

Keşke öyle olsa, keşke zaten kadın ve erkek diye ayrılmasak, güzel bir dünyada güneşli günler gelip geçse içimizden...



Hiç yorum yok: